DAĞLICA'DA NE OLDU?
DAĞLICA'DA NE OLDU? Büyük bir çatışma… 400 kiloluk patlayıcı maddelerle tuzaklanmış menfezler… Mayınlı tuzağa düşen zırhlı araçlar… Ve ardından gelen şehit haberleri… Hala Türk Milleti kaç şehidinin olduğunu bilmiyor çünkü çatışma büyük, `gece` devam eden harekatın sonuçları ancak bugün ortaya çıkacak gibi görülüyor… Önce şunu bilelim; büyük çatışma demek, ne demek? Dağlıca olayında iki farklı çatışma yaşandı; ilki, konvoyun mayınlı tuzağa düşürülmesi, ikincisi ise çatışmadaki birliğe takviyeye gelen askerin de çatışmaya girmesi… Alınan bilgilere göre teröristlerin de Cudi eteklerinden inerek çatışmanın çapını genişletmesiyle durum vahim bir hal almış, dolayısıyla kısmi çatışma büyük çatışmaya dönüşmüştür. Büyük çatışmada doğal olarak birlikler araziye dağılır. Her unsur `kendi` cephesindeki teröristleri yok etmek için `manevra` yapar. Yani kimin nerede olduğunu bilmek zorlaşır. Büyük çatışmada yaralanan askerler acil tahliye edildiği için, kimliğini o anda tespit etmek zorlaşır. Büyük çatışmada şehit düşen varsa, onu arayıp bulmak `zaman` alır. Büyük çatışmada harekatın sonucunu bir anda vermek mümkün değildir çünkü yaralı askerler değişik hastanelerde, karakollardaki askerler değişik mevzilerde, olası şehitler de vatan toprağının bir köşesine sarılıp sonsuz uykuya daldığı için, birlik yoklamasını çıkarmak almak uzun `zaman` alır. Asker şehit düşmüştür ancak arazide henüz bulunamamıştır, onu buluncaya kadar aramak zorundasınız. O anda bu askerin şehit mi düştüğü ya da teröristler kaçırdı mı, bilemezseniz, bilemediğiniz için de bir açıklama yapamazsınız. Şu an Dağlıca’da harekatın devam ettiğini, hava şartlarının çok kötü olduğunu dikkate alırsanız, oradaki komutanlar için “Allah yardımcıları olsun” demekten başka elinizden bir şey gelmez. 12 Eylül 1992’de yaşanan Aktütün çatışması da böyleydi; iki askerimizi tam 36 saat aradık, sonunda vatan toprağının bir köşesine sarılıp sonsuz uykusuna dalıp gitmiş olduğunu gördük. Ama o arada o askerlerimizin ne olduğu yolundaki soruların hiçbirine cevap veremedik; Allah bu acıları kimseye yaşatmasın! Yani? Yani Genelkurmay Başkanlığı haklı; Dağlıca’da yaşanılan çatışmanın sonuçlarını bir anda kamuoyuna duyurması mümkün değildi, belki bu akşam sonuçlanabilir… Biz Türk Milleti olarak şu soruyu acilen sormamamız gerekiyor; Mehmetçik nasıl bu duruma geldi? İşte Dağlıca’nın yeri: Haritaya dikkatli bakarsanız, Dağlıca ve Yeşiltaş’ın üç yönde zaten kuşatılmış olduğunu görürsünüz; güneyde Avaşin Barzani PKK bölgesi, güneydoğuda Çarçele PKK yurt için ini ve kuzeyde Cilo Dağı pkk ini. Bu çatışma olmasaydı da Dağlıca tehdit altındaydı, olsa da… Buradaki mesele; Avaşin’de kesin terörist varlığı bilinmesine rağmen, bu tehdidin yok edilmesi için HÜKÜMET neden sınır ötesi harekatı yaptırmadı?Ayrıca Cilo Dağı ve Çarçele’deki terörist tehdidi bilinmesine rağmen HÜKÜMET bu tehditlerin yok edilmesi için neden yurt içi özel harekatı yaptırmadı? SADECE BU NEDENLERLE HÜKÜMET DAĞLICA ŞEHİTLERİMİZİN SORUMLUSUDUR! Şimdi durum nedir? Bu akşam muhtemeldir ki Dağlıca’da kaç şehit kaç yaralımız olduğunu öğreneceğiz. Bunun yanında kaç teröristin öldürüldüğünü de öğreneceğiz. Ardından şehit törenleri gelecek… Devlet erkanı bu törenlere katılacak… Ve ardından şehitlerimizin dramlarını okuyup üzüleceğiz, ağlayacağız… Şimdiye kadar hep böyle oldu… PEKİ SONRA NE OLACAK? Bölgedeki tehdit bitti mi? HAYIR! İşte size pkk `terör` örgütünün yurt dışı inlerini gösterir harita: Haritaya dikkatlice bakarsanız şu an PKK’nın Hakurk, Basyan, Avaşin veZap inleriyle hala Şemdinli, Çukurca, Dağlıca, Hakkari kuşatma altında. Öte yandan yurt içindeki dağlık arazilerde teröristlerin geçici inleri var ve bu teröristler hala oralarda. Bir de buna şehir içindeki adı YDH olan teröristleri ekleyiniz; şu an Doğu ve Güneydoğu hala ağır ve yakın bir tehdit altındadır; siyasetin terörle mücadelesi bırakın pkk’ya darbe vurulmasınU
world